• galatasaray lisesinden çıkıp türkiye'nin avrupa'ya açılan penceresi özelliğini taşımayı başaran kulüp. uefa ve süper kupanın sahibi.

  • turuncudan iz taşıyan tok bir sarı ve vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı.

  • türk'ün simgesi, sporun beşiği.

  • türkiye'nin en büyük değil "tek büyük" kulübü.

    tarihi başarılarla dolu, kupa sayısında en yakın rakibi bjk'ye 24 kupa, şampiyonluk sayısında en yakın rakibi fb'ye 5 şampiyonluk fark atmış olan winner oğlu winner kulüptür.

  • galatasaray'ı anlamak için, önce galatasaray lisesi'ni (mektebi sultani)'yi anlamak gerekir. ''okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır'' .

    '' devlet adamı yetiştirmek amacıyla ii. beyazıt tarafından 1481'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "galata sarayı" olarak anılmaya başlar. okul modern konumuna 1 eylül 1868'de sultan abdülaziz döneminde kavuşur. okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte, türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda beden eğitimi dersi jimnastikçi 'monsieur curel' tarafından eğitim programına konur. bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için kağıthane'de bir idman bayramı düzenler. yıl 1870'tir. bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.
    curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (m. moiroux, signor martinetti, stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik), bir ilki daha başlatmış olurlar. bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı türk spor tarihi'ne altın harflerle yazılan faik üstünidman'ın yanı sıra, binbaşı mazhar kazancı, abdurrahman ve ahmet robenson kardeşler gsl'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. özellikle üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışırlar. ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. ama futbol gsl' nin tören kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür. ''

    "maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve türk olmayan takımları yenmek."

    kulübün adının gloria (zafer) ya da audace (cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. araştırmacı cem atabeyoğlu, galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "galata sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "adımız galata sarayı olsun" derler.

    kaynak

    işte böyle bir spor kulubüdür galatasaray, eşi benzeri olmayan bir tarih ve vizyon..
    her zaman derim, hayatımda verdiğim en doğru karardır galatasaraylı olmak. yaşattığı mutluluk ta başkadır, verdiği hüzün de. galatasaraylı olmanın verdiği gurur da başkadır, bizlere öğrettiği büyük olmanın sorumlulukları da.

    o yüzdendir bunca çekememezlik, o yüzdendir bunca haksızlık. çünkü, gerçekleri tarih yazar, tarihi de galatasaray.

    şen ola cimbom şen ola